KAFKASSAM kıdemli araştırmacısı Keuseke Wakizaka Yeni Söz gazetesindeki yazısında, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni kurulan devletlerden Ermenistan ve Gürcistan’ın ulus-devlet inşasında izledikleri yollara değindi. Ermenistan’ın iç politikada, dış politikada olduğu gibi bir “düşman Türk” imajı üzerinden şekillenen milliyetçiliğe yaslanmasının ülkenin sosyolojik durumuyla uyuşmadığını belirten Wakizaka, Ermenistan sınırları içindeki Ermenilerin çok büyük çoğunluğunun Osmanlı Devleti veya İran’dan buraya geldiklerinin altını çiziyor. Coğrafi farklılıklardan doğan kültür ayrılıklarını gidermek için ortak düşman etrafında toplanmak yerine, çoğulcu bir toplum yapısına gidilmesinin daha sağlıklı olacağını vurgulayan Wakizaka, Gürcistan’ın ulus-devlet inşa ederken daha liberal ve dışa açık davrandığının altını çiziyor. Yazı, Ermenistan’ın ulusal kimlik inşasında içe kapanıklığının ülkeyi yalnızlaştırdığı tezini de dile getiriyor.