Yazar: AYŞE ÖZAKBAŞ
Danışman: PROF.DR. ALİ İHSAN GENCER
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı
Konu: Gazetecilik; Tarih; Türk İnkılap Tarihi
Yüksek Lisans Tezi (2007)
Özet: “Bu çalışmada; Milli Mücadele Döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan azınlıkların (Rumlar, Ermeniler, Museviler ve Süryaniler) faaliyetleri, Türk basını ve bazı eserler ele alınarak, incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışma giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında genel olarak Osmanlı İmparatorluğu’ndaki azınlıkların sosyo-ekonomik durumları, hakları, toplum içindeki yerleri, hukuksal açıdan ayrıcalıkları, Osmanlı öncesi ve Osmanlı döneminin karşılaştırılması ele alınmıştır. Milli Mücadele Dönemi’nde I. Bölüm’de Rumların, II. Bölüm’de Ermenilerin, III. Bölümde Museviler ve Süryanilerin faaliyetleri ile Lozan Konferansı ele alınmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan (1914-1918) yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak ve mirasını paylaşmak isteyen büyük devletler, emellerini gerçekleştirmek için eskiden olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan azınlıkları kışkırtmış ve kullanmışlardır. Yunanistan’ın ve Fener Rum Patrikhanesi’nin desteği ile örgütlenen Rumlar, İstanbul’da ve Anadolu’nun birçok yerinde işgal kuvvetlerinin de göz yummasıyla çetecilik, yağma, öldürme faaliyetlerine girişmişlerdir. Ermeniler Doğu Anadolu ve Kilikya Bölgesinde kendilerine vaat edilen devleti kurmak amacıyla, Ruslar ve Fransızlarla işbirliği yaparak, Türklerle savaşmışlar, isyan, çetecilik, mezalim ve katliamlar yapmışlardır. Museviler ise, Milli Mücadele döneminde Türkleri desteklemiş ve tarafsız kalmayı tercih etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu 1914’te I. Dünya Savaşı’na girdiğinde, Rusların kışkırtması ve silahlandırması sonucu Süryaniler, bir alay teşkil ederek, Türklerle savaşmışlardır. Fakat Rusların bölgeden ani çekilmesiyle, yalnız kalan Süryaniler, bölge halkının da katkılarıyla yenilgiye uğramışlardır. Nihayet 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Yeni Türkiye Devleti sınırları içinde yaşayan tüm azınlıkların, Türk yurttaşı olduğu kabul edilmiştir.”