8 Nisan 1915
Şifre
Hasankale
22 Nisan 1915
Ermeni Patrikliği’nin iddiaları hakkında soruşturma yapıldı. Beşar Çeto gönüllü olarak Azerbaycan’a gitmiş ve üç ay önce şehit olmuştur. Mehmet Emin ise Azerbaycan’a giderken Ermenilerin pususuna düşmüştür. Şimdi evinde oturmaktadır. Van ilinde hiçbir köy kâhyası jandarmalar tarafından öldürülmemiştir. Bir çocuğun öldürüldüğü iddia edilen Ziko isminde bir köy yoktur. Tercan ileri gelenlerinden üç Ermeni’nin öldürülmesi ve Bayburt’ta silâh toplamak bahanesiyle Ermeniler hakkında her türlü düşmanlık yapılması ve para istenmiş olması meselesi, Bekir Sıtkı Bey komutasındaki gönüllü taburunun nahiye müdürü ile birlikte Bayburt’un Pulur nahiyesinde üç dört köyde arama yaparak 52 silâhın alınmış olmasından gücenen halkın iftiralarından ibarettir. Suşehri’nin Pürük köyü Ermenileri de 25 Şubat 1915’te oradan geçen gönüllü ve silâhsız askerlere saldırmışlardır. İlden gönderilen kuvvetlere de ateş ederek iki kişinin yaralanmasına sebep olmuşlar ve tabi ki müfreze tarafından karşılık verilerek cezalandırılmışlar ve köyde 139 tüfek, 95 firarî asker, 25 zanlı ele geçirilmiştir. Bunun üzerine diğer iddialar da bu gibi gerçeklerin karşısında yalan ve uydurmadan ibarettir. Bunun, devlete sorumluluk yüklemek amacından ileri geldiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine patrik efendinin istihbaratının gerçeğe yakın olmadığı anlaşılmıştır. Bugün Ermeniler Sivas’ta kısmen ve Van’da tamamen isyan hâlindedirler ve ayaklanmış bulunmaktadırlar. Diğer illerdekilerin de uygun zamanda bunlara uymaları mümkündür. Adı geçen illerden ve benim tarafımdan günlük olaylar hakkında sunulan telgraflar, Ermenilerin iddia ettikleri gibi misilleme veya jandarmaların zulüm ve düşmanlığına karşı kendilerini korumak niyetinde olmayıp saldırmak vaziyetinde olduklarını aynen göstermektedir. Yapılan saldırıların önceden tertiplendiği ve Taşnaksütyun gibi komiteler tarafından hazırlanmış olduğu, gerekli silâhların depolandığı, çeşitli kazalarda ihtilâl heyetleri teşkil edilip, ordunun gerisinde karışıklık çıkartacakları Sivas Valiliğinin araştırmasından anlaşılmıştır. Osmanlı ordusundaki Ermeni askerlerinin tümüyle düşman tarafına veya memleketlerine firarları ve Van’daki son olaylar da söz konusu soruşturmayı doğrulamıştır.
Bunun üzerine, üzerinde yaşanılan vatanın korunması için silâh altında bulunan Ermeni askerlerin firarı ve Osmanlı ordusunun harp hâlinde bulunduğu sırada Van’da ortaya çıkan ayaklanma ve Sivas’ta görülen ayaklanma belirtileri, Ermenilerin devlete ihanet ederek düşmanla ortak hareket ettiklerini ve düşmana yardım ve hizmet ettiklerini ispat etmiştir. Vatana ihanet edip ayaklananların şiddetle cezalandırılmalarına mecbur kalınmıştır. 20 ve 21 Nisan 1915 tarihli telgraflarla arz edildiği gibi, bütün eli silâh tutanlardan gerektiğinde yararlanılması ve 46-50 yaşındakilerin silâh altında bulundurulması ve diğer cezalandırma tedbirlerinin alınması, illere ve kolordu komutanlıklarına bildirilmiş, devlete itaat eden sadık halk incitilmeden, devlete karşı silâhlı isyan eden hainlere acınmamasına karar verilmiştir. Uygun görüldüğü takdirde, arz edilen hususların Ermeni patriğine anlatılması ve hain muhbirlerin yalan haberleriyle şikâyetini artırmak yerine, ruhanî görevi doğru yoldan sapanları eğitmek olduğundan, Ermenilerin uyarılmasına, itaat ve sadakatlerini göstermeleri için öncülük etmesi konusunda gerekli emir ve uyarıda bulunmalarını rica ederim.