1914-1918 dönemi hem Osmanlı Devleti’nin mağlup olacağı I. Dünya Savaşı’na gireceği hem de sevk ve iskan kararının uygulamaya konulacağı yılları kapsaması itibarıyla önem arz eder. Dönemin öncesi ve sonrası genellikle bu tarih aralığına bakılarak inşa edilmektedir. Siyasi kaygıların konuya odak noktası olarak 1915’i tayin etmesinden dolayı yaşananların tarihsel bağlamını inşa sürecinde ciddi çıkmazlar meydana gelmektedir. Bu çerçevede hem dönem hem de tanıklık ve vesikalar üzerinden yürütülen seçici tavrın ilmi değil siyasi bir yaklaşımın sonucu olduğu söylenebilir. Böylece 1915, sevk ve iskan kararının çıkış ve uygulamaya konması sürecinin nihai aşamasını ifade ettiği kadar, literatürün kırılma noktasını da teşkil eder. Tarihçiler arasında nesnellik iddiasıyla ortaya koyulan -genellikle- subjektif yaklaşımların dönemle ilgili hemen her tartışmaya damgasını vurması çoğunlukla bu sebeptendir.
Dönemle ilgili başlıca tartışma konularını şu şekilde sıralamak mümkün: I. Dünya Savaşı’na giriş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu ittifak, askeri hazırlık ve strateji, strateji üzerinde Alman etkisi, İtilaf Devletleri ordularında Ermeni gönüllüler, Ermeni isyanları, Doğu Anadolu’da Rus etkinliği ve Ermeniler, Van isyanı, güvenlik tehditi, sevk ve iskan kararından önce uyarılar, kararın alınma süreci, kararın içeriği, kararın uygulamaya konulması ve yönetmelikler, sevk tarihi, sevkten önce tanınan süre, emval-i metruke, sevk güzergahları, toplanma merkezleri, sevk yollarının durumu, iaşe ve barınma, sevk esnasında güvenlik, sevk kafilelerine saldırı ve katliamlar, Müslümanlara yapılan katliamlar, Teşkilat-ı Mahsusa ve çeteler, kampların durumu, kamplarda hayat, yaşam standartları, yetim ve dullar, göçmenler, Almanların tehcirdeki rolü, Amele Taburları, 24 Nisan 1915, propaganda, Ermeni ve müslüman zayiatına ilişkin tartışmalar.