XI. yüzyılın başında İran’dan çıkan Türkmen gruplarının Anadolu’ya yerleşmek için giriştikleri fetihler Ermeni kroniklerinde geniş yer tutar. Ancak tarih yazımı için gerekli olan soğukkanlılık ve tarafsızlık bu dönemde kaleme alınan tarihlerde az rastlanılan bir özelliktir. Ermeniler için önemli bir dini ve siyasi merkez olan Ani’nin Sultan Alparslan tarafından alınması (1064) dönemin tarihçilerinde derin izler bırakır. Eserlerini verirken kullandıkları abartılı dilin yanısıra verdikleri örneklerdeki tutarsızlıklar, bazı tarihsel olayların tarihinin saptanması dışında güvenilir olmaktan uzak bir görüntü sergiler.
Ani’nin fethinden sonra yaşananlar Ermeni kaynaklarına çok şiddetli bir vahşet olarak kaydedilir. Ne var ki, Türk egemenliğini kıyamet alametiyle özdeşleştirecek kadar dinî/mitolojik çizgide yazılan bu tarihler, hayal gücüyle beslenmiş katliam sahneleriyle inandırıcılıktan uzaklaşır. Bu durum, ölü ve yaralı sayısında verilen sayıların güvenilirliğini de kuşkulu duruma düşürür.
Ayrıntılı bilgi için: http://dunyasavasi.ttk.gov.tr/upload/files/Ermeni_Kulliyat/2-Cilt/9-Ali-IPEK.pdf