Yazar: UĞUR İNAN
Danışman: DOÇ. DR. GÜLBADİ ALAN
Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Anabilim Dalı / Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu: Tarih
Doktora Tezi (2013)
Özet: “Hıristiyanlığın temellerinin atıldığı topraklara sahip olması sebebiyle Osmanlı Devleti, misyonerlik faaliyetlerinin merkezini oluşturmaktaydı. Avrupalı kaynaklarda ‘Kutsal Topraklar’ olarak geçen Filistin ve Suriye bölgeleri ise bu faaliyetlerin en yoğun yürütüldüğü yerlerdir. 1841 yılında Prusya’nın girişimiyle Kudüs’te, İngiltere-Prusya ortaklığında bir Protestan piskoposluğu kurulmuştur. Prusyalı misyonerlerin Osmanlı Devleti’ne sistemli olarak yerleşmesinin ilk adımı olan bu gelişmenin ardından Alman Protestan misyoner örgütleri bölgede kısa sürede kurumsallaşmışlardır. Alman kültürünü ve etkisini yaymaları için devletten yüklü finansman desteği de alan kurumlar kısa sürede bölgenin en güçlü misyoner örgütleri haline gelmişlerdir. Alman Protestan misyoner örgütlerinin Anadolu’da faaliyet göstermeye başlamaları ise Filistin’e yerleşmelerinden yaklaşık 50 yıl sonradır. 1890’lı yıllarda Anadolu’da çıkan Ermeni isyanlarında birçok Ermeni asinin öldürülmesi, geride çok sayıda Ermeni yetim ve dulun kalmasına sebep olmuştur. Başlangıçta, Avrupa’nın çeşitli devlet vatandaşlarından toplanan yardımları bu Ermeni yetim ve dullarına ulaştırmak amacıyla Almanya’da kurulan organizasyonlar, daha sonra misyoner örgütü şeklinde yapılanarak Anadolu’da faaliyet göstermeye başlamışlardır. Bölgenin çeşitli şehirlerine yayılmışlar, Avrupa’nın çeşitli ülke vatandaşlarından aldıkları maddi yardım ve misyoner desteği sayesinde kısa bir süre içerisinde bölgede en güçlü misyoner örgütü olan Amerikan Board ile rekabet edecek güce erişmişlerdir. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin, Almanya ile aynı safta yer alarak, İtilaf Devletleri’ni oluşturan İngiltere, Rusya ve Fransa’nın himayesinde bulunan misyoner örgütlerini Osmanlı topraklarından uzaklaştırması, Amerikan misyonerlerini de pasifize etmesi ile birlikte bölgenin tartışmasız en güçlü misyoner örgütleri haline gelmişlerdir. 1918 yılında siyasal sistemleri I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca İtilaf Devletleri tarafından bölgeden uzaklaştırılmışlardır. Suriye ve Filistin’deki kurumlarının pek çoğu kapatılırken, Anadolu’daki kurumlarının büyük bir kısmı Amerikan Board’a devredilmiştir.
Anahtar sözcükler: Osmanlı Devleti, Almanya, Protestan, Misyonerlik”