OSMANLI DEVLETİ DIŞ POLİTİKASINDA ERMENİ SORUNU: 1896 OSMANLI BANKASI BASKINI ÖRNEĞİ

Yazı: ermenisorunu.gen.tr  ///  01.12.2019

Yazar: FİKRETTİN YAVUZ
Danışman: DOÇ. DR. HALUK SELVİ
Yer Bilgisi: Sakarya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Bölümü / Tarih Anabilim Dalı
Konu: Tarih

Doktora Tezi (2009)

Özet: “XIX. yüzyılının sonunda Osmanlı Devleti’nin dış politikasındaki en önemli meselelerden biri Ermeni Sorunu idi. Günümüzde Ermeni Sorunu denildiğinde sadece 1915 tehcir olayı akla gelmektedir. Hâlbuki Ermeni Sorunu’nun kökleri daha eskiye dayanmaktadır. Bu süreçte özellikle Ermeni komiteleri bağımsızlık yolunda terör ve isyan yolunu seçerek 1890-1896 yılları arasında yaklaşık 40 olay gerçekleştirmiştir. Bu olayların nedenleri ve sonuçlarının bilinmesi Ermeni Sorunu’nun daha doğru şekilde anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu çerçevede çalışmada Ermeni olaylarından biri üzerinde durulmuş ve Osmanlı Devleti dış politikasına etkileri ele alınmıştır. 26 Ağustos 1896 tarihinde bir grup Taşnak komitecisi İstanbul Galata’da bulunan Osmanlı Bankası’nı basmış ve aynı anda şehrin farklı noktalarında Ermeni komitecileri tarafından karışıklık çıkarılmıştı. Bu olaylar Avrupalıların dikkatini Osmanlı başkentine çekmişti. Ermeniler bu terör saldırısı ile batı müdahalesini sağlayacaklarını düşünmüşlerdi. Revolver, humbara, dinamitlerle bankayı basan komiteciler dışarıya sürekli bomba atarak hükümet ile pazarlığa giriştiler. Altı vilayete Hıristiyan vali tayini, vergilerde indirim, Ermeni mahkûmları için genel af gibi talepleri karşılanmadığı takdirde binayı içindekileri ile birlikte havaya uçuracaklarını söylediler. Büyük devletlerin diplomatlarının, özellikle de Rusya, İngiltere ve Fransa’nın, komitecilerin lehinde devreye girmeleri Osmanlı Devlet adamlarının ellerini kollarını bağlamıştı. Kısmen daha fazla kan dökülmemesi ama aslında elçilerin baskılarından ötürü II. Abdülhamit komitecilerin Avrupa’ya gitmelerine izin vermişti. Komiteciler sıkı bir şekilde korunarak Banka Genel Müdürü Edgar Vincent’ın özel yatına götürüldüler. Daha sonra kendilerini Marsilya’ya götürecek olan Fransız gemisi Gironde’ye bindirildiler. Böylece banka baskını sona ermiş oldu. Fakat Ermeniler İstanbul’un diğer bölgelerinde güvenlik güçlerine ve halka saldırmaya devam ettiler. Bu süreçte İstanbul’un çeşitli semtlerinde karışıklıklar baş gösterdi. Bu karışıklıklar birkaç gün devam etti. Daha önceki olaylar nedeniyle teyakkuz halinde olan Müslüman halk toplumsal bir refleks göstererek çeşitli mekânlara gizlenerek etrafa bomba atan Ermeni komitecilerine saldırdı. Bu nedenle ölü sayısı hayli artmıştı. Ancak olay batı kamuoyuna farklı şekilde yansıtılmış, bankayı basan Ermenilerden fazla bahsedilmemiş ve bu olay neticesinde Ermenilerin Türkler tarafından katledildiği haberleri yayınlanmıştı. Osmanlı Bankası’nın basılması ve devamındaki olaylar Osmanlı dış politikası açısından önemlidir. Zira her bağımsız devlet gibi suçlulara en ağır cezaları verecekken, batılı devletlerin müdahaleleri Osmanlı Devleti’ni onları affetmek durumunda bırakmıştı. Tüm bu olaylar Osmanlı Devleti’nin dış politikasındaki yetersizliğini de gözler önüne sermektedir.”