Avrupalı Genç Sosyalistler (YES) Bürosu toplantısı Letonya’nın başkenti Riga’da yapıldı. Toplantıya CHP Gençlik Kolları ve Ermeni Gençlik Federasyonu’nun (AYF) da aralarında olduğu organizasyonun bütün üyeleri katıldı. Asbarez.com adlı internet sitesinin haberine göre AYF ve Fransa’dan Genç Sosyalistler Hareketi (MJS) 1915 Olayları’nın 100. yıldönümü sebebiyle ortak bir tasarı sunarak “Avrupa’nın sosyalist gençlerini Ermeni Soykırımı’nı tanımaya, Türkiye’nin inkar politikasını kınamaya; Türk yetkilileri de tazminat sürecini başlatmaya” çağırdı. CHP Gençlik Kolları temsilcilerinin tasarıya karşı çıkmasıyla görüşmeler gergin bir ortamda geçti. Almanya’yı temsilen toplantıya katılan Sosyal Demokrat Parti Gençlik Örgütü (JUSOS) temsilcileri ise Türk temsilcilerin tutumunu “inkar politikası” olarak niteleyerek kınadı. JUSOS, Ermenilere yapılanın tartışmasız bir soykırım olduğunu, Ermeni arşivlerinin açık olduğunu ve tarihçilerin geçtiğimiz 100 senedir bu arşivleri incelediğini, “soykırım gerçeği”nin kanıtlanmış olduğunun altını çizdi. AYF temsilcisi, CHP Gençlik Kolları’nı “cesaret sahibi olmak yerine Türk makamlarının “inkarcı” duruşunu tekrarlamakla suçladı.
İsveç Sosyal Demokrat Gençlik Birliği (SSU) temsilcileri, tasarıya YES’in “Ermeni Soykırımı”nı tanıması için çalışması yönünde bir madde eklenmesini teklif etti. Türk tarafı hariç bütün delegeler tasarı için oy kullandı. Tasarıda şu ifadeler öne çıktı:
“Biz, Avrupalı Genç Sosyalistler olarak sessiz kalmayı insanlığa karşı işlenen suçlara yapılmış olumsuz bir katkı olarak değerlendiriyoruz. Ermeni Soykırımı gibi suçların hiçbir zaman unutulmaması ve bunların bize insanlar olarak en insanlık dışı şeyleri yapabileceğimizi hatırlatması gerektiğine inanıyoruz. Ermeni Soykırımı, dünyanın ne pahasına olursa olsun önlemeye çalışmak zorunda olduğu şeyin bir örneğini teşkil etmelidir. 1915-1923 yılları arasında 1.500.000’den fazla Ermeni, bugün Türkiye’nin doğusu olarak bilinen yerde, atalarının topraklarında vahşice katledilmiştir. 300.000’den fazla kadın ve genç kız din ve kimlik değiştirmeye zorlanmıştır. Yüz binlerce çocuk kaçırılmıştır. Hayatta kalan az sayıda Ermeni, dünyanın çeşitli yerlerine dağılmıştır. Kadim bir uygarlık yok edilmiş, mülkleri çalınmış veya haczedilmiş, mirası yıkılmıştır. Bugünün modern Türkiye Cumhuriyeti’nde bile Ermeni karşıtı hissiyat sona ermiş değildir. Türkiye’deki Ermeni kültürel ve dinî mirasının yok edilmesi süreci hâlâ devam etmektedir. YES, soykırımın insanlığa karşı işlenebilecek en kötü suç olduğuna ve ne zaman yapıldığına bakılmaksızın bu suçun cezalandırılması gerektiğine inanıyor.”